Berlin, Frankfurt/Main, 29. September 2020: Menschenrechtsvereine fordern: Die Aggression Aserbaidschans stoppen – Frieden in der Region sichern!

30.09.2020 00:00


Anlässlich der neuerlichen Militäraggression Aserbaidschans gegen die Republik Arzach (Berg-Karabach) fordern die Arbeitsgruppe Anerkennung – Gegen Genozid, für Völkerverständigung (AGA) e.V. sowie der Verein der Völkermordgegner e.V. (SKD) das sofortige Ende der aserbaidschanischen Angriffe; sie fordern außerdem den deutschen Außenminister Maas auf, die Türkei – vor allem mit Blick auf deren genozidale Vergangenheit - zur Zurückhaltung zu ermahnen.

Türkische Version



Die Aggression Aserbaidschans stoppen und den Frieden in der Region sichern!

MEDIENMITTEILUNG

Am Sonntag, dem 27. September 2020, begann Aserbaidschan eine massive Boden- und Luftoffensive mit Raketen-, Artillerie-, Drohnen- und Luftbombardements entlang der gesamten Frontlinie zu Arzach (Karabach). Auf aserbaidschanischer Seite kommt es zu schweren Verlusten an Soldaten und militärischer Ausrüstung.

Die armenischen Verluste in Arzach werden auf etwa 100 Soldaten, eine Luftverteidigungseinheit sowie Panzer und Fahrzeuge beziffert. Es gibt außerdem Tote und Verletzte unter der Zivilbevölkerung, darunter eine Großmutter und ihr kleines Enkelkind in Martuni im Süden von Arzach. Am 28. September wurden Hunderte von Zivilisten verletzt. Aserbaidschanische Drohnen, Raketen und Artillerie beschossen zivile Einrichtungen, darunter Schulen und Kindergärten.

Der aktuelle Versuch der militärischen Einnahme Arzachs ist nur das jüngste Beispiel einer langen Reihe von Verletzungen des Waffenstillstandsabkommens von 1994 einschließlich der Beschießung von Grenzgebieten der Republik Armenien. Am bekanntesten wurde der Vier-Tage-Krieg vom April 2016 mit mindestens 200 Toten. Zuletzt griff Aserbaidschan im Juli 2020 die Republik Armenien an, wobei 16 Tote zu beklagen waren. Auch die Kämpfe vom Juli 2020 endeten für Aserbaidschan verlustreich. Infolgedessen radikalisierte sich die aserbaidschanische Propaganda sowie Kriegs- und Eroberungsrhetorik.

Der aserbaidschanisch-armenische Konflikt besitzt seinen Ursprung im Jahr 1921, als das sowjetische „Kaukasische Büro“ im Zuge der Sowjetisierung des Südkaukasus die Region Arzach (Berg-Karabach) erst Sowjetarmenien, am 5. Juli 1921 jedoch auf Drängen der kemalistischen Türkei Sowjet-Aserbaidschan unterstellte, obwohl die Region zu über 90 Prozent von ethnischen Armeniern bewohnt war. Deren Proteste gegen den Willkürentscheid blieben auch in späteren Jahrzehnten unberücksichtigt, bis die karabach-armenische Mehrheitsbevölkerung in der Perestrojka-Phase versuchte, eine Angliederung an Sowjetarmenien durchzusetzen. Als auch dies misslang, erklärte sich Arzach für unabhängig. Der aserbaidschanische Versuch einer militärischen Rückeroberung (Januar 1992-Mai 1994) scheitere ebenfalls, kostete aber 26.000 Menschen das Leben und führte zur Flucht und Vertreibung von fast einer Million Menschen.

serbaidschan wird bei seinen Militärangriffen wie schon in der Vergangenheit erneut von der Republik Türkei unterstützt. Die Türkei versteht sich als Schutzmacht Aserbaidschans und folgt damit der Doktrin des verstorbenen aserbaidschanischen Präsidenten Heydar Alijews, wonach Aserbaidschaner und Türken eine Nation in zwei Staaten bilden. Ende Juli 2020 kündigte der türkische Verteidigungsminister Rache für die aserbaidschanischen Soldaten an, die damals in Kämpfen gegen Armenien gefallen waren. Auch Präsident Erdogan hat Aserbaidschan Unterstützung zugesagt. Er bezeichnet Armenien als die „größte Bedrohung für Frieden und Ruhe in der Region“.

Zugleich stellt sich das Erdogan-Regime als Schutzmacht der Muslime dar, die gegen Griechenland, Israel sowie in Libyen und Syrien für die Rechte des Islam kämpft. Zuverlässigen Berichten zufolge beteiligen sich türkische Militärangehörige sowie tausende syrischer islamistischer Terroristen, die von der Türkei aus nach Aserbaidschan geflogen werden, um dort für Aserbaidschan zu kämpfen.

Die Presseagentur Reuters erwähnt 4.000 Söldner aus Nordsyrien, die an der gegenwärtigen Offensive beteiligt sein sollen.1 "Das Ausmaß und die Heftigkeit der Offensive sind beispiellos, ebenso wie der Einsatz von in der Türkei hergestellten Drohnen und die aktive militärische Beteiligung und Einbeziehung der Türkei", erklärten Arayik Harutjunjan, der Präsident von Arzach und sein Verteidigungssprecher in jüngsten Pressekonferenzen: "Die kriminelle Verwicklung der Türkei in den Völkermord im Namen ihres 'Bruders' Aserbaidschan verändert das Gleichgewicht und die Dimensionen, es ist eine offensichtliche Eskalation des Konflikts und kann womöglich die gesamte Region destabilisieren".

Sowohl Russland als auch Frankreich haben zur sofortigen Einstellung der Feindseligkeiten und zur Rückkehr zu Verhandlungen in der Minsker Gruppe geraten, ebenso wie das US-Außenministerium. Als Menschenrechtsorganisationen appellieren wir an die Bundesregierung und insbesondere an den bundesdeutschen Außenminister, sich gegenüber der Türkei für deren sofortige militärische und politische Zurückhaltung einzusetzen. Diese türkische Zurückhaltung ist angesichts der historischen Last des osmanischen Genozids an über drei Millionen Christen dringend geboten. Für eine dauerhafte, politische Lösung des Konflikts in und um Arzach ist es erforderlich, Arzach als die betroffene Region wieder direkt an den Verhandlungen der Minsker Gruppe zu beteiligen.

Arbeitsgruppe Anerkennung – Gegen Genozid, für Völkerverständigung e.V. (AGA)
Kontakt: Tessa Hofmann (Vorsitzende) | Internet: http://www.aga-online.org | E-Mail: info@aga-online.org

Verein der Völkermordgegner e.V. Frankfurt / Main
Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) | Kontakt : Ali Ertem | Tel. +49 (0)177 2995985 | E-Mail: skd@gmx.net

Download:
AGA_SKD Medienmitteilung: Aserbaidschanische Angriffe stoppen! (DE)  (  90kb)





Bölge Barışının emniyeti için Azerbaycan saldırganlığını Durdurun!

Basın Açıklaması


27 Eylül Pazar 2020 de Azerbaycan, Ermenistan Dağlık Karabağ (Arzach) sınır hedeflerine karşı roketleri, top atışlarını, hava bombardımanlarını dronları devreye soktuğu yoğun bir kara ve hava saldırısı başlattı. Azerbaycan tarafı asker ve askeri araç-gereç bakımından ağır kayıplar verdi.

Dağlık Karabağ Cumhuriyeti tarafının kaybı, 100 Asker bir hava savunma birimi, tank, ve askeri araçlardan oluşuyor. Bunun dışında sivillerden de ölü ve yaralılar bulunmaktadır. Bunun dışında güney Arzach'ta bulunan Martuni yerleşiminde küçük torunuyla birlikte bir büyük anne de hayatını kaybetmiştir. 28 Eylül de okullar, ana okulları da dahil sivil hedeflere saldıran Azerbaycan dronları ve topçuları, yüzlerce sivil insanın yaralanmasına sebep olmuşlardır.

Azerbaycan’ın, Atzach’ı askeri olarak ele geçirme girişimi, 1994’te yapılan ateşkes antlaşmasının Ermenistan’ı da kapsayan sınır boylarında silahlı saldırılarla sürekli ihlal edilerek sürdürülmesidir. Bu girişimin en tanınanı, 2016 yılında meydana gelen ve 200 askerin ölümüyle sonuçlanan dört-gün savaşıdır. 2020 Temmuz kalkışması da Azerbaycan’ın ağır kayıplarıyla sonuçlanmıştır. Azerbaycan‘ın en son Temmuz 2020‘de Ermenistan‘a saldırması sonucu 16 insan hayatını kaybetmiştir. Saldırı Azerbaycan‘ın ağır kayıplarla vererek geri çekilmesiyle sonuçlanmıştır. Bunun sonucu olarak Azerbaycan, dozunu attırdığı savaş ve fetih retoriği propagandasını radikalleştirmeye başlamıştır.

Azerbaycan – Ermenistan anlaşmazlığının tarihsel kökeni, Arzach (Dağlık Karabağ) bölgesinin, %90’ı Ermeni halkından oluşmasına rağmen Güney Kafkasya Sovyet yönetimi tarafından 1921 yılında Sovyet Ermenistan’ına bağlanmışken, Kemalist Türkiye’nin müdahalesi sonucu 5 Haziran 1921’de Azerbaycan Sovyet Cumhuriyetine geri verilmesine dayanmaktadır. Bu keyfi uygulamaya karşı ta ki, Perestroyka dönemine kadar, ezici çoğunluğu teşkil eden Arzach Ermeni halkının protestosu, Sovyet Ermenistan’ı ile birleşme girişimine kadar, onlarca yıl nazarı dikkate alınmamıştır. Sovyet Anayasasına uygun olarak Ermenistan’la birleşme girişimi sonuçsuz kalan Arzach Ermeni halkı, Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin bağımsılığını ilan etmiştir. Azerbaycan’ın 26 bin insanın hayatına, bir milyona yakın insanın da kaçışına ve yetinden yurdundan sürgününe sebep olan askeri şiddetle (Ocak 1992’den Mayıs 1994’e kadar) yeniden fethetme girişimi, yenilgiyle sonuçlanmıştır.

Azerbaycan’ın askeri saldırıları geçmişte olduğu gibi bu gün de yine Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından desteklenmektedir. Azerileri ve Türkleri iki yarı devlet içinde örgütlenmiş bir millet kabul eden, hayatını kaybetmiş eski başkan Haydar Aliyev doktrinine uygun davranan TC kendisini, Azerbaycan için koruyucu güç kabul etmektedir. Türkiye Savunma Bakanı, 2020 Temmuz sonunu Ermenistan’a karşı savaşta hayatını kaybeden Azeri şehitleri için intikam açıklamasında bulunmuştur. Cumhur başkanı Erdoğan da Azerbaycan’a destek sözü vermiştir. Erdoğan, Ermenistan Cumhuriyetini „bölgede barış ve huzuru bozan en büyük tehlike olarak tanımlamıştır.“

Erdoğan Rejimi aynı zamanda kendini, İsrail’e ve Yunanistan’a karşı olduğu gibi Suriye’de, Libya’da ve bölgede İslam’ın çıkarlarını savunan koruyucu güç kabul etmektedir. Güvenilir kaynakların verdiği haberlere göre TC ordu mensupları, Kuzey Suriye’den toplanan binlerce İslami terör unsurları ile birlikte, Ermenistan’a karşı savaşmaları için Türkiye üzerinden uçaklarla Azerbaycan’a göndermektedirler.

Reuters haber ajansının verilerine göre Kuzey Suriye’den toplanan 4000 paralı İslami terör elemanı, hali hazırda yürütülmekte olan savaşta Azerbaycan için savaşmaktadır. Arzach devlet Başkanı Arayik Harutjunjan ve Savunma sözcüsü aktüel olarak yaptıkları basın açıklamasında “Saldırının boyutu ve ağırlığı tanımlanamayacak derecede kapsamlı” olduğunu belirttiler. “Türkiye’de imal edilen dronların devreye sokulmasının, Soykırım sabıkalı TC devletinin saldırıda aktif rol oynamasının, “küçük kardeş” adına kriminal aktivitelerinin ve savaşı tırmandırmasının, dengeleri tamamen Azerbaycan lehine değiştirdiğini, açıkça anlaşmazlıkların boyutunu bütün bölgeyi kapsayacak ve destabilize edecek boyuta ulaştırdığını” belirttiler.

ABD Dışişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere hem Rusya, hem de Fransa, tarafların düşmanlıkları derhal sonlandırılmasını ve müzakereler için Minsk Grubu barış masası başına dönülmesin istemektedirler.

İnsan Hakları Dernekleri olarak bizler, Almanya Federal Hükumetini, özellikle de dış işleri bakanlığını Türkiye karşısında askeri ve politik olarak Azerbaycan’a taraf olmaktan derhal vaz geçmeye davet etmesini talep ediyoruz.

İnsan Hakları Dernekleri olarak bizler, Almanya Federal Hükumetini, özellikle de dış işleri bakanlığını Türkiye karşısında askeri ve politik olarak Azerbaycan’a taraf olmaktan derhal vaz geçmeye davet etmesini talep ediyoruz. TC devletinin, Azerbaycan’a taraf olmamasının gerekliliği ve aciliyeti, tarihsel olarak Ermeni halkına ve milyonlarca Hristiyan halklara (Asuri-Süryani, Helen-Pontoslu Helen) karşı işlemiş olduğu, Osmanlı’dan devralıp bir yük olarak halen omuzlarında taşıdığı soykırım suçundan kaynaklanmaktadır.

Arzach Ermenistan’ı ve çevresi için kalıcı politik bir çözüm gerekmektedir. Sürekli gerilim, sürekli savaş ve tehdit altında bir bölge olarak, kalıcı politik çözüm için Arzach, doğrudan Minsk Grubu barış masasında yerini almalıdır.

Berlin, Frankfurt, 30.09.2020



Arbeitsgruppe Anerkennung – Gegen Genozid, für Völkerverständigung e.V. (AGA)
Kontakt: Tessa Hofmann (Vorsitzende) | Internet: http://www.aga-online.org | E-Mail: info@aga-online.org

Verein der Völkermordgegner e.V. Frankfurt / Main
Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) | Kontakt : Ali Ertem | Tel. +49 (0)177 2995985 | E-Mail: skd@gmx.net

Download:
AGA_SKD Medienmitteilung: Aserbaidschanische Angriffe stoppen! (TR)  (  160kb)

Newsletter Abonnement

Geben Sie bitte Ihre E-Mail-Adresse an und bestätigen Sie es mit dem Klick auf dem Button Abonnieren um Sie in unserem Newsletter zu abonnieren.

Falls Sie Ihre Abonnement beenden wollen, bestätigen Sie es mit dem Klick auf dem Button Abbestellen.

E-Mail-Adresse